• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
VAJİNİSMUS NEDİR?

         Kadında cinsel birleşme sırasında vajina kaslarının istemsiz olarak yenileyici bir şekilde kasılarak cinsel birleşmenin mümkün olmaması durumuna vajinismus denir.
      Vajinismus nedenleri arasında çocukluk çağından kalma korkuların, ayıp, günah ve suçluluk duygularının etkilerinin önemi büyüktür. 
       Vajinismusta kişi zihninde penisi simgesel olarak aşırı büyütmüştür. Kafasında simgesel olarak büyüttüğü penis yüzünden çok acı çekeceğinden vajinanın parçalanacağı korkusunu yaşar. Vajinismus sorunu yaşayan bazı kişilerde gebe kalma korkusu olabilir.
       Vajinada oluşan bu kas kasılmaları vajinaya girme  girişiminin hemen öncesinde ve esnasında meydana gelir. Kas spazmları öylesine şiddetli olabilir ki vajinaya girmek imkansız hale gelir. Vajinaya girme girişimi durdurulunca  kasılma ve korku hali geçer ve kişi eski haline geri döner.
       Vajinismus sorunu yaşayan kadınlar vajinal preterasyon konusunda farklı düzeyde ankisiyete yaşarlar ve aynı zamanda buna eşlik eden bacaklarını kapatma, bacaklarda kalçalarda bazen sırt kaslarında kasılma, eşi üzerinden itme, geri çekilme gibi kaçınma davranışları sergilerler. Hatta bazılarında bacaklarda titreme, yüzünde korku, panik hali görülür.
       Vajinismus sorunu yaşayan kadınların cinsel yanıt tepkileri yerindedir. Uyarılma, ıslanma ve orgazm yaşama da bir sorunları yoktur. O an gelene kadar her şey yolundadır. Ancak cinsel birleşme aşamasında istemsiz olarak kasılma, kaçınma, itme, yüzde korku, endişe ve panik hali oluşur.
       Bazen vajinismus yenilenen hatta tek bir ağrılı birleşme sonrasında bile gelişebilir. Böyle durumlarda vajinismus ağrıdan kaçış amacına hizmet eden koşullanmış bir yanıttır. Cinsel uyarılma sorunundan dolayı ıslanmanın yeterli olmadığı durumlarda acı verici cinsel birleşme girişimlerinin tekrarlanması da vajinismusa neden olabilir.
       Cinsellik konusunda gerçek şekilde olumsuz mesajlar veren katı bir aile ortamında yetişmiş olma, önceden cinsel travma geçirme, gebe kalma korkusu, erkek eşin cinsel işlevinde sorun olması, uyarılamama, hastalık kapma korkusu da vajinismusa neden olabilir.
       İlk tanı birleşmeye engel olan vajinal kas spazmının varlığının kadın ya da eşi tarafından yapılan bildirime göre konur. Jinekolojik muayenede de aynı yanıt alınır. Jinekolojik muayene vajinismusun tanısı için belirleyicidir. Belirtiler muayene bağlamında her zaman meydana  gelmemekle birlikte eğer ortaya  çıkarsa tanıyı teyit etmiş olur.
       Erkek eşin yetersiz ereksiyonundan kaynaklanan cinsel sorunlarını vajinismusdan ayırt etmek için cinsel öykünün çok dikkatli bir şekilde alınması gerekir. Çünkü bu iki işlev bozukluğu bazen birlikte bulunabilmektedir.
       Şimdiye kadar hiç cinsel ilişki kurulmamışsa buna birincil vajinismus, daha önce cinsel ilişki yaşamasına rağmen sonradan ortaya çıkmışsa buna da ikincil vajinismus denir.
       Cinsel ilişki denediğinde ağrı beklentisinin  koşullanmış korku yanıtı haline dönüşmesi  ve  vajen kaslarının kasılmasına neden olması vajinismusta başlıca temel örüntüdür. Ancak vakaların çoğu birincil vajinismus olarak görülür. 
       Vajinismus cinsel birleşmenin mümkün olmadığı vajina ağzındaki kasların istemsiz  olarak spastik bir şekilde kasılması sorunudur.
       İlk deneyimden sonra çiftler genelde şaşkınlık yaşar. Ancak daha sonra  daha rahat bir ortamda her şeyin yoluna gireceğini düşünürler. Ancak her denemelerinde aynı şeyle karşılaşmaları onları endişelendirir. Bu noktadan sonra her bir çift ve çiftin her bir üyesi kendine özgü tepkisel davranışlar gösterir. Bazı erkek eşler eşini suçlayıcı bilerek yapmadığı şeklinde tepkiler gösterirken diğer bazıları oldukça anlayışlı ve zamanla olur tavrını sergiler. Ancak klinikte kesin gözlemlediğimiz bir şey  vardır ki bayan eşin, başına gelen bu durumdan derin bir üzüntü duyduğu ve zaman ilerledikçe bu sorunu hiç çözülmeyecekmiş gibi düşünmeye başlamasıdır. İşte bu vajinismus kısır döngüsünün başladığı noktadır.
        Genel  olarak eşinde vajinismus sorunu olan erkeklerin gösterdiği tepkilerr: reddedilme, becerisizlik, yanlış yaptığı korkusu, baskınlık, tekrar yanlış yapma korkusu, ne yapacağını bilememe, evlilik beklentilerinin gerçekleşmemesinden doğan üzüntü, kendini suçlama, hatta kendinde bir cinsel kusur olduğunu düşünme, bazen eşi suçlama, yanlış kişi ile evlendiğini düşünme, yorulma, reddedilmekten gelen bıkkınlık, eşinin acıya maruz kalmasından dolayı kendini kötü hissetme, bunu başkaları öğrenirse endişesi vb.
       Bazı erkekler  yaşadıkları bu stresle kendini işe vererek baş etmeye çalışırlar. 

       Vajinismus sorunu olan kadınların gösterdiği tepkiler:  başarısızlık, şaşkınlık, hayal kırıklığı, herkesin kolayca yapabildiği bir şeyi kendisinin niye yapamadığı düşüncesi, evlilik hayallerinin yıkılması, eşe ve kendine verdiği sözleri tutamamanın ezikliği, kendinde bir şeylerin eksik olduğu düşüncesi, eşi kaybetme korkusu, eşe ekonomik olarak yük getirdiği düşüncesi, bunun neden başına geldiğine ilişkin sürekli sebepler arama, mutsuzluk, stres, gerginlik, yalnızlık, sanki bu sorun hiç çözülmeyecekmiş hissi, baskı, sanki mutsuzluğunun yüzünden okunuyormuş hissi, çevreden gelen bebek beklentisi baskıları ile uğraşma, çaresizlik mutsuzluk, kendini eksik ve yetersiz görme gibi duygusal ve davranışsal tepkiler izlenir.
       Çiftin her bir üyesi bu olumsuz ve karmaşık duygularla baş etmeye çalışırken bu olumsuz  duygular zamanla çiftin evlilik ilişkisine de yansır. Bir anda bu duygularında etkisiyle suçlama, karşı suçlama , atak, karşı atak ilişkilerinin gündemine oturur.

       Her denemede başarısız olduktan sonra zamanla eşler çekilir. Cinsel birleşme girişimlerine bir süre ara verirler. Zamanla hepten bırakma temayülü içine girerler. Kendilerini güçsüz ve beceriksiz hissederler. 
       Diğer bir grup çift bugün olmaz yarın olur, bu hafta olmaz öteki hafta olur, bu ay olmaz öbür ay olur gibi kaçınma ve erteleme davranışları sergilerler. Bu erteleme ve kaçınma davranışları vajinismus kısır döngüsünü iyice pekiştirir. Böylece Çift yardım almadan içinden çıkamayacakları bir sarmalın içine düşmüş olur. Bazı çiftler bu sarmalın içinde o kadar zaman kaybeder ki çocuk yapma yaşlarını da kaçırırlar. Aynı zamanda bu zaman kaybı sürecinde yaşanan olumsuz deneyim ve etkileşimler çiftin evlilik problemleri yaşamasına neden olur. Evlilik problemleri çiftin vajinismus sorununu aşmalarını daha da zora sokar. Vajinismus terapisi sürecinde danışanların çift etkileşimleri arttıkça birbirlerine ve kendilerine güvenleri geldikçe cinsel etkileşimleri ve cinsel güvenleri geliştikçe ’ keşke daha önce gelseydik’ şeklinde hayıflanarak bu zaman kaybını dile getirirler.
       Danışanlar bu serzenişlerinde hiç de haksız değildirler. Çünkü vajinismus eş desteğinin varlığında deneyimli bir cinsel terapist rehberliğinde cinsel terapiye mükemmel yanıt verir. 
       Vajinismus sorunu yaşayan çift ama en çok ta  bayan eş her denemede başarısızlık yaşadığı için bu sorunun çözümünün olmayacağına o kadar inanmıştır ki cinsel terapi sürecinin sonunda başarıya ulaştıklarında o kadar şaşırırlar ki buna sevinçten ağlayarak tepki gösterirler.
       Vajinismus vakalarının büyük bir çoğunluğunda bayan partnerler kendi cinsel organlarına bakamazlar, elleyemezler. Cinsel ilişkiden korkarlar, cinsel ilişkiyi bahaneler bularak ertelerler, kaçarlar. Diğer taraftan çocuk sahibi de olmak isterler. İlk seansta çocuk sahibi olmak istediklerini üstüne basa basa vurgularlar. Çift arasında önemli bir sorun olan vajinismus cinsel terapiyi zorunlu kılar. Cinsel ilişkiye izin vermemesi , evlilik problemlerine yol açması zaman geçtikçe vajinismusun daha da derinleşmesi  gibi nedenlerle vajinismus hızla müdahale edilmesini ve cinsel terapi sürecinin hızla  başlatılmasını gerektiren bir cinsel işlev bozukluğudur.
       Dışarıdan ilk bakışta vajinismus sorunu yaşayan çiftin erkek eşi kızın cinsel ilişkiyi ve kendisini istemediğini düşünebilir. Sanıldığının tam tersine bu kızlar cinsel ilişkiyi başarmayı çok isterler. Hatta her denemelerinde başarısızlıkla sonuçlanması onları tarifi imkansız derin bir üzüntü ve yetersizlik duygusuna sürükleyerek özel bir duygulanıma sokar. Bu duygulanım kız eşi sürekli ağlatır. Diğer taraftan bu kızlar ilişkilerini ve eşlerini kaybetme korkusu ve hayatlarında bir şeylerin eksik olduğu duygusunu çok derinden yaşarlar. Onları eş ve yakınları ne kadar anlamaya çalışsa da ancak yaşayan kişi bunu tam olarak bilebilir.
      Vajinismus çiftin evlilik hayatını etkiler. Çünkü vajinismus çiftin cinsel birleşmesini tamamen ya da kısmen engellediği için diğer problemler gibi göz ardı edilemeyecek bir sorundur. Bu durum sadece çifti değil çiftin ebeveynlerini de sıkıntıya sokar.  Ebeveynler telaşlanır. Her kez kendine göre bir çözüm yolu üretir. Çift hacılara, hocalara götürülür. Bazen kız ya da oğlan suçlanır. Ailelerin işin içine karışması noktasında durum daha karmaşık bir hal alır. Ve çözümü daha da zorlaşır.   Bayan eş oldukça karmaşık duygular yaşar, başarma duygusu zedelenebilir. Kişide kaygı ve depresyon gelişebilir. Bayan eşte korku, aşağılanma ümitsizlik, suçluluk ve utanç duyguları gelişebilir.
      Cinsel birleşme girişimleri esnasında bayan eş acı duyabilir. Acı duymanın yanında korku, yetersizlik işe yaramazlık, kendini eksik hissetme gibi duyguların giderek yoğunlaşmasına paralel olarak eşi tarafından terk edilme korkusu  ve ardından vajinismusun uzun sürmesi durumunda bu nedenle evlilik ilişkisinin biteceği korkusunu yaşamaya başlarlar.
      Erkek eş eşi ile cinsel ilişki kuramadığı için giderek bıkkınlık, bitkinlik, yorgunluk ve ümitsizlik duyguları geliştirebilir. Hatta bazı eşler  eşinin kendini reddettiği düşüncesine kapılabilir. Bu duygular güdümünde öfkeli ve hoyrat davranabilir. İlk başlarda çift bir şaşkınlık yaşar. Duygu durumları hassaslaşır. Bu durum yavaş yavaş evlilik ilişkilerini de bozmaya başlar. Hatta bazı çiftlerde ama hepsinde değil cinselliğe karşı ilgileri silikleşmeye başlar. Hatta bazen erkek eşte de cinsel fonksiyon bozukluğu gelişebilir.  Uzun süreçte yavaş yavaş cinsel davranış sırasında cinsel istek ve uyarılmada olumsuz etkiler yapabilir.
       “Vajinismus çiftlerinin genellikle yeterli cinsel tecrübeleri yoktur. Hatta cinsel etkinlikler konusunda endişeleri vardır. Evlilik öncesi birbirlerine duydukları saygı ve kültürel değerler nedeni ile ilk cinsel birleşme evliliğe bırakılmıştır. Dolayısı ile evlendikten sonra sorunu öğrenirler ve şaşırırlar. İlk deneme sonrası yorgunluktan olmadığına karar verirler. Daha sonra tekrar denediklerinde kadının kasması, bacaklarını sıkı sıkı kapatması, eşini vücudundan itme ve kasılmalar nedeni ile ilişki gerçekleşmez.  Çift bu aşamadan sonra birkaç ay, hafta bazı çiftlerde birkaç yıl denemelere devam eder. Her denemede kadının korkusu daha da artar. Aradan 7-8 ay gibi bir süre geçince cinsel birleşme denemeleri yavaş yavaş bırakılır. Bu noktadan sonra bazı çiftler birbirlerine dokunmadan öylece devam eder”  Kısa , 2010
      “Vajinismus sorunu yaşayan bireylerin cinsel bilgileri genellikle yetersiz, abartılı, eksik ve yanlıştır. Kızlık zarını koruma, evliliğe kadar koruma temiz ve ahlaklı olma ile çerçevelendirilmiştir. Vajinismus çiftinin evlilik öncesi cinsel deneyimleri ya hiç yok ya da çok sınırlıdır. Vajinismus kızları cinselliğe çok iyi bakmazlar, cinsellikle ilgilenmezler ya da çok az ilgilenirler. Çocuk sahibi olmayı arzu ederler.  Ancak gözlemlerimize göre sorun edilen bu durum vajinismus sorunu çok uzun sürmüş vakalar ve geçmiş yıllarda daha yaygınken günümüzde genç  jenerasyonun fazla beklemeden cinsel sorunlarını çözerek cinselliği yaşamak ve daha sağlıklı bir evlilik  inşa etmek istediklerini açıkça dile getirmeleri sonuca yaklaşmada olumlu bir bakış açısı olarak sevindirici bir gelişme olarak göze çarpmaktadır.”kısa.2010
      Diğer yandan bazı çiftler zamanla çözülür diye sorunu zamana bırakmaktadırlar. Ancak çiftin yeni yaklaşımlar deneyerek vajinismus sorununu çözmeleri doğrusu çok nadir görülen bir durumdur. Çift sorunlarını zamanla çözülür diye beklerken  tam tersine var olan cinsel soruna yeni cinsel sorunlar eklenir.
      Eninde sonunda zamanın vajinismusu çözmeyeceğini ya da kendi kendilerine bu sorunu çözemeyeceklerini anlarlar. 
      İyi haber şu ki psikolojik nedenlerden kaynaklanan vajinismus cinsel terapiye mükemmel yanıt verir. İyi bir evlilik ilişkisinin olması, erkek eşin desteği cinsel terapi süreci boyunca çiftlerin iyi motive olup sorunu çözmek istemeleri ve birbirlerini desteklemeleri durumunda deneyimli bir cinsel terapist rehberliğinde vajinismus terapisi başarı ile sonuçlanır. Bu çift için yepyeni bir başlangıç yaptığı ve  güneşin çok parlak doğduğu yeni bir gündür. Artık çift uzun zamandır sırtlarında beyhude taşıdıkları yükten kurtulmuştur. İnanılmaz bir özgürlük ve rahatlık duygusu yaşarlar.
      Vajinismus terapi süreci sonucunda çiftin vajinismus sorunu çözmesine rehber olmak onların sevinçleri ve coşkularına tanık olmak çift için olduğu kadar cinsel terapist içinde son derece  ödüllendirici ve keyif verici yaşantısal bir deneyimdir.

Kaynak : Kısa, Cebrail “Kadın Bedeninin Cinselliği Reddedişi Vajinismus”.CK yayınevi evi. 2010

Shu. Güldane KAVGACI
Aile ve Evlilik Terapisti&Cinsel Terapist

 

  
7470 kez okundu